22 Kasım 2024
  • Bursa18°C
  • İstanbul14°C
  • Ankara15°C

BURSA BAROSU'NDAN İŞ KANUNU TEPKİSİ

“İş Mahkemeleri Kanunu tasarısıyla işçi yalnız bırakılıyor!”

Bursa Barosu'ndan iş kanunu tepkisi

25 Temmuz 2017 Salı 15:41

Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, TBMM Genel Kurulu’na inen İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı’yla, işçilerin mahkemelerle alabildiği haklarına yeni bir darbe daha vurulacağını söyledi. Altun, “Bu tasarıyla işçiye dayatılmaya çalışılan zorunlu arabuluculuk uygulamasından bir an evvel vazgeçilmelidir” dedi.
 
Yönetim kurulu üyeleri ve bir grup avukatla basın toplantısı düzenleyen Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, bir yıldır yaşanan OHAL süreci fırsat bilinerek, kamuoyunda yeterince tartışılmadan, tarafların görüşleri ve önerileri dikkate alınmadan çalışma yaşamında esaslı değişimler yapıldığını söyledi. İşçilerin aleyhine olabilecek önemli gelişmelerden birininTBMM Genel Kurulu’na sevk edilen İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı olduğunu kaydeden Altun, “Adalet Bakanlığı tarafından yine torba yöntemiyle hazırlanmış olan İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı’yla iş mahkemelerinde açılan dava sayısının azaltılmasının hedeflendiği anlaşılmaktadır. Fakat açılan dava sayılarını azaltmak için belirlenmiş yöntemlerin adaleti zedeleyici, hakka ulaşmayı zorlaştırıcı olmaması gerekir. Açılan dava sayılarını azaltmak için dava açma koşullarını zorlaştırıcı, hak kaybı yaratacak kanuni düzenlemeler yapılmamalıdır. Bunun yerine mağdurun dava açma gereği duymadan da hakkını almasını sağlayıcı/kolaylaştırıcı düzenlemeler yapılmalıdır” diye konuştu.
 
İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı’nın, birçok işçilik alacakları yönünden zamanaşımı sürelerini yarı yarıya düşürdüğünü, birçok dava türü bakımından yerel mahkeme kararına karşı Yargıtay’a temyiz başvurusu hakkını ortadan kaldırdığını ifade eden Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun şöyle devam etti:
 
“Ayrıca, iş akdi feshedilen işçinin haklarının tespiti açısından iş müfettişi incelemesi yolunun kapatılması ve işe iade davalarının ileriye uzanan etkisinin sona erdirilmesi gibi hak kaybı yaratacak çok sayıda düzenleme içermektedir. Şüphesiz bu tasarının en sıkıntılı kısmı iş uyuşmazlıklarında ‘Zorunlu Arabuluculuk’ uygulamasına geçiliyor olmasıdır. Tasarı bu şekliyle kanunlaşırsa, işçi artık alacaklarının tahsili için işverene dava açmadan önce arabulucuya gitmek zorunda kalacak ve bu yolla işverenle uzlaşmaya zorlanacaktır. İşverenin hukukçusuyla, insan kaynakları müdürüyle olacağı masada işçi yalnız olacaktır.
 
İş Mahkemeleri Kanunu Tasarı’yla iş uyuşmazlıklarında arabuluculuğun dava şartı haline getirilmesine karşı olduğumuz kadar, işçinin bu süreçte avukatsız bırakılmasına, iş uyuşmazlıklarının kamusal niteliği bir kenara itilerek sınırsız ve denetimsiz bir alan yaratılması çabalarına da yüksek sesle karşı çıkmaktayız. Tasarı bu haliyle; çalışma hayatını kuralsız ve denetimsiz bir alana dönüştürmeyi, yılların birikimiyle oluşturulan etkin iş yargısı denetimini işlevsiz bırakmayı amaç edinmiştir. Tasarının bu haliyle kanunlaşmasıyla birçok yeni mağdur yaratılacak, yargının piyasalaşmasına meydan verilecektir. Nitekim daha şimdiden hukuka aykırı birçok arabuluculuk anlaşma tutanakları ile karşılaşılmakta ve şu an mevzuata göre yapılan etkin yargısal denetim sayesinde bu tutanaklar hukuksuz bulunarak geçersiz sayılmaktadır.”
 
Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
 
“Bu tasarıyla işçiye dayatılmaya çalışılan zorunlu arabuluculuk uygulamasından bir an evvel vazgeçilmelidir.
İş uyuşmazlıklarının kamusal niteliğini ve arabuluculuk sisteminin ruhuna uygun bir şekilde gönüllülük esasına dayalı arabuluculuk sistemini teşvik edici yeni adımlar atılmalıdır.
İş ilişkisinin devamı için alternatif çözüm yolları yaratılmalı, taraflarca gönüllü olarak başlanan arabuluculuk görüşmelerine katılan işçinin avukatla temsili zorunlu hale getirilmelidir.
Arabulucuya; iddialara göre hakları tanımlama, tespit etme ve maddi karşılıkları hesaplayıp bildirme yükümlülüğü ile kamusal nitelikli haklar ve emredici hükümler açısından anlaşma tutanaklarını denetleme ve sınırlama konusunda yetki verilmeli, aynı zamanda bu yetki ve yükümlülükler açısından sorumluluk getirilmelidir.
İşçilik alacaklarının dava açılmasına gerek kalmadan ödenmesi için işverene caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır.
Kayıt dışı ve kanuna aykırı çalışmalar önlenmeli, önündeki kanuni ve fiili engeller kaldırılarak sendikal örgütlenme güçlendirilerek işçi-işveren ilişkisi sağlıklı ve bilinçli bir düzeye taşımalıdır.”
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bursa