22 Kasım 2024
  • Bursa18°C
  • İstanbul14°C
  • Ankara15°C

BURSA BAROSU'NDAN AÇIKLAMA

Savunmaya yönelik saldırı ve ihlallere dikkat çekildi...

Bursa Barosu'ndan açıklama

23 Eylül 2017 Cumartesi 19:07

Bursa Barosu,savunmaya yönelik ihlallerle ilgili bir açıklama yayımladı. Açıklamada, "Mesleğimize yönelen tüm saldırıların bir an evvel son bulmasını, savunma ve savunulma haklarının tanınmaması halinde ortaya çıkacak facialar da gözetilerek, avukatların derhal sahip olmaları zorunlu bulunan güvencelere kavuşturulmalarını istiyoruz." denildi.
 
Bursa Barosu'ndan yapılan yazılı açıklamada, savunmaya yönelik saldırılara dikkat çekildi. OHAL süreci ile başlayan hukuksuzluklar silsilesinden, avukatların da mağdur olduğu kaydedilen açıklamada,"Bilindiği gibi son çok yakın bir tarihte Gemlik'te hain bir saldırıda meslektaşımız Özgür Aksoy'u şehit verdik. Sonra Mustafakemalpaşa'da avukata silahlı saldırıda bulunan şahıslar serbest bırakıldı. Bundan cesaret alan biri, Nilüfer'de bir meslektaşımızı ofisinde silahla tehdit etti. Şimdi de görevi adliyede güvenliği sağlamak olan polis memurunun, güvenliğini sağlamakla görevli olduğu yargının kurucu unsurlarından avukatları o adliyede en üst düzeyde temsil eden Şanlıurfa Barosu Başkanı'nı kelepçeleyerek gözaltına almaya çalışması, hukukun geldiği vahim noktayı gözler önünde sermektedir." denildi.
 
Açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
 
"12 Eylül 2017 tarihinde, işlerini geri istedikleri için terör örgütü üyeliği suçlaması ile yargılanan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın avukatlığını yapmakta olan 16 meslektaşımız gözaltına alınmış, 9 günlük gözaltı sürecinden sonra 14'ü tutuklanmıştır. Bu işlemlerin Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın yargılandıkları davanın duruşma tarihi olan 14 Eylül 2017 tarihine 2 gün kala gerçekleşmiş olması ve meslektaşlara örgütsel soruların sorulmasının, savunma müessesini yıpratmaya yönelik olduğu konusunda akıllarda hiçbir şüpheye yer bırakmamaktadır.
 
Tam da bu noktada Suçların Önlenmesine ve Suçluların Islahı üzerine Birleşmiş Milletler Konferansında kabul edilen ve yürürlükteki birçok usul kuralının da dayanağı olan Havana Kuralları'nı hatırlamak gerekir. Bu kurallar avukatlık mesleğine de güvenceler getirmiştir. 16. maddede hükümetlerin; avukatların hiçbir baskı, engelleme, taciz veya yolsuz bir müdahaleyle karşılaşmadan her türlü mesleki faaliyeti yerine getirmelerini; yurt içinde ve yurt dışında serbestçe seyahat etme ve müvekkilleriyle görüşebilmelerini; kabul görmüş meslek ahlak kurallarına, görevlerine standartlarına uygun faaliyette bulundukları için kovuşturma veya idari, ekonomik veya başka bir yaptırımla sıkıntı çekmemelerini veya tehditle karşılaşmamalarını sağlayacağını hükme bağlamıştır. Yine bu kuralların 17. maddesinde somut olayda görülenin aksine, avukatların görevlerini icra etmeleri nedeniyle güvenlikleri tehdit edildiği takdirde, yetkili makamlar tarafından gerekli bir biçimde korunacakları düzenlenmiştir. Devamla, meslektaşlar hakkında müvekkillerine isnat edilen suçların birebir aynılarından dolayı soruşturma başlatılarak, avukatın müvekkilleri veya müvekkillerinin davalarıyla özdeşleştirilemeyeceği kuralı da hiçe sayılmış; böylece tek bir işlem ile sayısız kural ihlal edilmiştir.
 
MESLEKTAŞLARIMIZ OHAL'DEN PAYINI ALDI
 
Ülkemizde Olağanüstü Hal süreci ile başlayan hukuksuzluklar silsilesinden elbette ki meslektaşlarımız da payına düşeni almaktadır. Bugüne kadar, haklarında delil olmaksızın, sırf savundukları sanıklar göz önüne alınarak birçok meslektaşımız türlü örgütlere üyelikten yargılanmış, mesleklerini yapamaz hale gelmişlerdir. OHAL dönemi KHK'leri ile hukukun en temel ilkelerine aykırı düzenlemeler getirilmiş, 3 avukat sınırlaması ve hakkında aynı suçtan dava açılan avukatların müvekkillerini savunamayacaklarına ilişkin kural ile savunma faaliyetini engellemek için bir yol daha üretilmiştir. Böylece henüz yargılaması sonuçlanmamış, hakkında hüküm verilmemiş olan sanıkların yine uluslararası metinler ile güvence altına alınan "Avukata ve adli hizmetlere ulaşma hakları"; Avukatına da aynı suçtan dolayı soruşturma açılarak ihlal edilmektedir. Hem savunma faaliyetini yürüten bizlerin, hem de kutsal değere sahip olan savunulma hakkının diğer öznesi olan şüpheli ve sanıklar açısından telafisi imkansız hak ihlalleri ortaya çıkmaktadır.
 
AVUKATLAR YARIN DA VAR OLACAKLAR!
 
Mesleğimize yönelen tüm bu saldırıların bir an evvel son bulmasını, savunma ve savunulma haklarının tanınmaması halinde ortaya çıkacak facialar da gözetilerek avukatların derhal sahip olmaları zorunlu bulunan güvencelere kavuşturulmalarını diliyor, müvekkillerimizden önce mesleğimizi savunmak zorunda kaldığımız bugünlerin acilen son bulmasını ümit ediyoruz. Avukatlar Antik Yunan'da varlardı, bugün varlar, yarın da olacaklar."
 
 
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bursa