Romancılığının 25’inci yılında Nilüfer Belediyesi’nin Kadın Hayata Yakın projesinde kadınlarla bir araya gelen yazar Nermin Bezmen, “Ayağımızı bastığımız yerde sadece bastığımız yeri değil, üstünde duran kendimizi hissetmeliyiz” dedi. 
 
Nilüferli kadınlarla buluşmaya devam ediyor. Özellikle kırsalda yaşayan kadınları kitapla tanıştırmak, sosyalleşmelerini sağlamak amacıyla gerçekleştirilen Kadın Hayata Yakın etkinliğine bu kez yazar Nermin Bezmen konuk oldu. Atapark Balo Davet Salonu’ndaki buluşmaya yaklaşık 600 kadın katıldı. Kadınların kendilerine daha önce verilen Kurt Seyt ve Shura adlı kitabı okuyup geldikleri buluşmada yazar Bezmen, “Romancılığımın 25’inci yılında bu buluşmalar özellikle çok önemli ve kalıcı duygular hissettiriyor. Kurt Seyit ve Shura kitabım yazarlıkta beni kalıcı kılan ve bu yolculuğu devam ettirmemi sağlayan kitabım” dedi. 
Kitaplarında okurlarını 1982 Kırımı’ndan 1917’nin Çarlık Rusya’sının saltanatına ve sonrasında yaşanan zorluklar arasında yolculuğa çıkardığını kaydeden yazar Nermin Bezmen, “Siz olduğunuz yerde 1892’nin Kırımı’na gidebilirsiniz bu kitapta, 1917’nin Çarlık Rusya’sının saltanatını yaşıyorsunuz, balolarda uzun elbiselerle dans edebiliyorsunuz, kendinizi sadece kahramanların yerine koyuyorsunuz. Ama sonra ihtilâli yaşıyorsunuz, kan gölünü görüyorsunuz, sevdiklerinizden ayrılıyorsunuz ve Türkiye’ye kaçıyorsunuz. Geldiğiniz zaman sıfırdan hayata başlıyorsunuz, zorluklar da başlıyor, onları da yaşıyorsunuz beraber. Bu hayal dünyası; kitaplarda sunulan dünyalar, sizin kendinize ait bir köşede kimseye gerek kalmadan gezebileceğiniz, tadını çıkaracağınız, döndüğünüz zaman da sizde kalan hayaller bunlar. Benim kitaplarımın bir çoğu hayalle, kurguyla yazıldı ama gerçeklerden yola çıkarak yazıldı. Ben geçmişim ve geleceğim arasında son köprü olduğumu fark ettiğim zaman bu kitabı yazmak istedim. Çocukluğumdan beri ailemden dinlediğim hikayeler hepsi birbirinden zengin, birbirinden heyecanlı. Ben bu hikayeleri biliyorum, benden sonra çocuklarım merak ettiği kadarını dinleyecek ondan sonra azalacak, azalacak ve bir gün -miş’li geçmiş zaman hikayesi olacak. Ondan çok korkuyorum” diye konuştu.  
Dedesinin yastığını hala sakladığını aktaran Bezmen, “Dolayısıyla objeler benim için çok önemli, insan da çok önemli. Hepimizin içinde gözüktüğünden büyük bir dünya var. Ben özellikle çocuklarla buluşmamda şunu söylüyorum; ‘Bir bozkır otu gibi yaşamayın. İlla ki geride bir şey bırakamayabiliriz. Şartlar ona müsaade etmeyebilir ama ayağımızı bastığımız yerde sadece bastığımız yeri değil, üstünde duran kendimizi hissetmeliyiz. Biz çok özeliz. Yüce yaratanın bize dünyanın bütün atomlarını birleştirip ortaya koyduğu çok özel bir yaratığız. Bizim üstümüzde hiç kimse yok. Bizi ne biri, ne o, ne bu ezemez, aşağılayamaz. Bizim ikincimiz yok dünyada. O kadar değersiz olsaydık her birimizden binlerce, milyonlarca olurdu. Dünyayı dolaşsanız bir eşinizi bulamazsınız. Yaratanın bana verdiği bu özellik şansını kim benim elimden alabilir; bir erkek mi? bir padişah mı? kimse alamaz. Durduğum yerde kendime aidim. Bedenim üstünde düşüncelerim, yüreğim üstünde kendime sahipliğim var. Tekim, özelim, kimseye ziyanım olmadığı müddetçe kararlarımdan, seçimlerinden kendim sorumluyum, kendime ait yaşarım. Benim bu karmaşık coğrafyalardan gelen, sürgün gören, göç gören, ama hiçbir zaman ezilmeyen, kendisine hiç acındırmadan vakur bir şekilde fakirliği de geçiren, saltanatı da şımarıklık konusu yapmayan ninelerin, dedelerin torunu olarak bugün dünya görüşüm bu” şeklinde konuştu. 
Söyleşinin ardından yazar Nermin Bezmen kadınlara Kırk Kırık Küp adlı kitabından bölümler okudu, katılımcıların kitaplarını imzaladı. Etkinliğe katılan Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de eşi Seden Bozbey adına Kurt Seyt ve Shura adlı kitabı imzalattı ve yazara katılımından dolayı teşekkür etti.
Etkinliğin sonunda Nilüfer Belediye Meclisi Üyesi Aysel Okumuş, Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürü Şafak Pala ile birlikte yazara özel tasarım portre hediye etti.