06 Mayıs 2024
  • Bursa9°C
  • İstanbul11°C
  • Ankara9°C

BAYKAL, BURSALILARA SESLENDİ

Kent meydanında Deniz Baykal mitingi...

Baykal, Bursalılara seslendi

01 Nisan 2017 Cumartesi 20:56

CHP eski Genel Başkanı Antalya Milletvekili Deniz Baykal,Bursa kent meydanında düzenlenen mitinge katıldı. Baykal; "Kendine güvenen bir insan projesini millete söyler. Millet tartışır. Milletvekilleri buna inanır, inanırsa gider imzayı atar. Başımla beraber. Boş kağıda imza at, sonra milletin önüne 'anayasa' de. Mecliste ona 'Hayır' oyu veremeyen milletvekillerinin hem de en önde gelenlerinin önemli bir kısmı, yarın 16 Nisan'da, sandıkta 'Hayır' oyu verecektir." dedi.
Baykal, Merkez Osmangazi ilçesindeki Kent Meydanı'nda vatandaşlara hitap etti.
 
Günün siyaset konuşma günü değil, devlet ve milleti konuşma günü olduğunu, Türkiye'yi konuşmak için Bursa'ya geldiğini belirten Baykal, herkesin anayasa değişikliğinin nereden çıktığını anlamaya çalıştığını savundu.
 
 
Deniz Baykal, "Bu anayasa, tabanın mı, yoksa tavanın mı derdidir? Milletin yeterince derdi var. 'Anayasa' diye her şeyi bıraktık, bütün millet anayasa için ayakta. Neye dayandığı belli değil, hiçbir izahat yok. Bir kazanda kırk yıl kaynatsan kaynamaz zannedilen iki kişi, 'anayasa' diye birbirlerine bir sarıldı, biz de şaştık kaldık." diye konuştu.
 
Deniz Baykal, anayasa değişikliğine ilişkin bazı söylemlerin inandırıcı olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:
 
"Sayın Cumhurbaşkanı, 'Bunu benim kendi şahsi talebim için yaptığıma inanmayı şerefsizlik sayarım' dedi. Sayın Cumhurbaşkanı bunu şahsi meselesi olarak yapmıyorsa, tavsiyem kendisi siyaseti bırakıncaya kadar buna girmesin. Bu, daha sonra düşünülsün. Niye daha 2019'da yürürlüğe girecek anayasanın 2 maddesi, biri parti genel başkanı olmayı imkanını ona veren madde, ikincisi Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunu tanzim etmeyi öngören madde, hemen mayıs ayında yürürlüğe sokulacak."
 
Milletin her söylenene inandığı dönemlerin çoktan geçtiğini anlatan Baykal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
"Anayasa, önümüze geldi. Nasıl geldi? Ben baktım, altında imza sahibi arkadaşlar var, onlara sorduk. 'Sen bir anlatsana bu anayasayı, neden böyle bir anayasa önerdin' dedik. 'Vallahi benim haberim yok, ben boş kağıda imza attım' dedi. Şimdi düşünün, her şeyi bırakın sizin oy vermeniz istenen yasa, onu teklif ettiği söylenen kişilerin bile boş kağıda imza atarak sorumluluğunu üstlendikleri bir anayasa. Olur mu böyle bir şey? Kendine güvenen bir insan projesini millete söyler. Millet tartışır. Milletvekilleri buna inanır, inanırsa gider imzayı atar. Başımla beraber. Boş kağıda imza at, sonra milletin önüne 'anayasa' de. Mecliste ona 'Hayır' oyu veremeyen milletvekillerinin hem de en önde gelenlerinin önemli bir kısmı, yarın 16 Nisan'da, sandıkta 'Hayır' oyu verecektir.
Anayasa değişikliğinin mecliste yapılış aşamasını anlatarak, "Altında imza sahibi arkadaşlarımız var. Ben onalar dedim ki 'Arkadaş sen niye böyle bir anayasa önerdin' dedim. 'Benim haberim yok ben boş kağıda imza attım' dediler. Oy vermeniz istenen yasa bunu teklif ettiği söylenen kişilerin boş kağıda imza atarak sorumluluk yüklendiği bir anayasa. Olur mu böyle bir şey? Kendine güvenen biri projesini millete söyler. Millet tartışır. Milletvekilleri buna inanır ve gider imzayı atar. O oy verenler mecliste oy veremediler, ama mecliste ona hayır oyu veren milletvekillerinin, hem de en önde gelenlerinin önemli bir kısmı, 16 Nisanda sandıkta 'hayır' oyu verecek. Çünkü bu anayasanın yanlış olduğunu biliyorlar. Ama bunu ifade etmek kolay değil. Özellikle Adalet ve Kalkınma Partili arkadaşlarıma söylüyorum. Sakın ha bu işi parti olayı gibi görmeyin. İşe vatan, memleket, cumhuriyet olayı diye bakın ve ona göre davranın. Bu işin partisi falan olmaz" dedi.
 
 
En başarılı rejimlerin parlamenter rejimler olduğunu dile getiren Baykal, "Bana o zamanki başbakan mektup yazdı. Dedi ki 'Biz bu sorunu çözmek için biz müzakere süreci açmak istiyoruz. Muhalefet olarak gel bu işi birlikte yapalım' dedi. Ben dedim ki 'Benim böyle bir işe katılmam mümkün değil. Size de hiç tavsiye etmem. Bu yola girerseniz bu milletin başına felaket açarsınız.' 2016'da yaşananlar o felaketti işte. Türkiye'nin Güneydoğusunda hür yaşayacak diye 300 bin vatandaşımız evlerinden oldu. Aylarca sokağa çıkma yasağı ilan edildi" diye konuştu.
 
 
İktidarın geçtiğimiz zaman içinde birçok yanlışa imza attığını savunan Baykal, "15 Temmuz'da darbe neden oldu biliyor musunuz? Bu 2010'daki referandum olmasaydı. Türkiye böyle bir darbeyle karşı karşıya kalmazdı. Bizi darbeye götüren yolun taşları o referandumla döşendi. Bunu o zaman fark edip söyleyen CHP idi. Bu referandumun bedeli ondan çok daha büyük olacaktır. İnşallah çıkmayacak ama çıkarsa bunun bedeli 2010'dakinden kat kat fazla olacak" şeklinde konuştu.
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bursa Manşet