Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği (BTTDD) Bursa Şubesi Başkanı Şükrü Köse, "Yunanistan'da hükümetler değişse de Batı Trakya politikası değişmiyor." dedi.

Dostluk Eşitlik ve Barış (DEB) Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş ve parti yönetimi BTTDD'yi dernek merkezinde ziyaret etti. DEB Partisi'nin Yunanistan'daki son seçimlerde aldığı oy oranıyla tüm bölgenin ve Avrupa'nın dikkatini çektiğini belirten Başkan Köse, "DEB Partisi, Batı Trakya'daki soydaşlarımızın hak ihlallerinin kamuoyuna duyurulması, demokratik koşullarda ve hukuk çerçevesinde haklarının savunulması ve tüm dünya kamuoyuyla paylaşılması noktasında önemli görevler üstleniyor. Biz de önemli bir sivil toplum kuruluşu olarak bu noktada elimizden geleni en iyisini yapmak için çalışıyoruz. Bu konuda kendimizi sorumlu hissediyoruz. Yunanistan anayasasından ve Lozan Antlaşması'ndan doğan haklarımız var. Bir an önce haklarımızın iadesinin sağlanması gerekiyor. Çünkü soydaşlarımız Yunanistan'daki tüm vatandaşlık görevlerini eksiksiz yerine getiriyor. Batı Trakya Türkleri, haklarını arama konusunda hiçbir zaman şiddete başvurmamıştır. Her zaman medeni bir şekilde demokratik yollarla haklarını aramışlardır." dedi.

BATI TRAKYA POLİTİKASI DEĞİŞMİYOR

Yunanistan'da hükümetler değişse de Batı Trakya politikasının değişmediğine dikkat çeken BTTDD Bursa Şubesi Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yunanistan'ı etkisi haline alan ekonomik krizle birlikte Batı Trakya'da yaşam gittikçe zorlaştı. Yaşanan kriz nedeniyle soydaşlarımızın kendi yaşadıkları topraklardan göç etmek zorunda kaldığını görüyoruz. Göç veren bölgeler her zaman zayıflarken, göç edilen yerler veya bölgeler ise kalkınıyor ve güçleniyor. Yunanistan'da bu ekonomik krizin bir an önce sona ermesini, soydaşlarımızın ferah bir şekilde hayatını idame ettirmelerini diliyoruz."

DEB PARTİSİNE YAPILAN SALDIRIYA KINAMA

Başkan Şükrü Köse, Yunanistan'da DEB Partisi yeni genel merkezine taşınma aşamasında meçhul kişilerce gerçekleştirilen saldırıyı bir kez daha kınadı. Başkan Köse, ifade etti: "DEB Partisi kurucusu, liderimiz merhum Dr. Sadık Ahmet adına oluşturulmaya çalışılan bölüme ve genel merkezin diğer alanlarına büyük zarar verilmiş ve liderimizin ailesiyle birlikte maruz kaldığı elim trafik kazasını geçirdiği ve hayatını kaybettiği araç çalınmıştı. Aracın bu şekilde çalınması ve halen bulunamaması da çok manidar. Bizler yetkililerden aracın bulunmasını ve olayın faillerinin yakalanıp adalet önüne çıkarılmasını bekliyoruz. Başta Parti Genel Başkanımıza, yönetim kurulu üyelerine ve tüm camiaya tekrar geçmiş olsun."

29 OCAK İÇİN ÖZEL ANMA PROGRAMI

1980'li yıllarda Batı Trakya'daki Türk varlığının, Yunan makamları tarafından görmezden gelinerek inkar edilmesi sonucunda bir direniş hareketi başladığını kaydeden BTTDD Bursa Şubesi Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü: "29 Ocak; milli bir haykırıştır, etnik kimlikten ödün vermeme adına bir dik duruştur. Bugünü bizim için milli direniş günü yapan ise Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği (BTTÖB) ve Gümülcine Türk Gençler Birliği'nin (GTGB) Yunanistan'daki Yargıtay tarafından 29 Ocak 1988 tarihinde kapatılmasıdır. Batı Trakya Türklerinin, demokratik haklarının iadesi için tekrar ayağa kalkıp yürüyüş yaptıkları bir direniş günüdür. İşte bu dik duruşun 28. yılında özel bir anma etkinliği gerçekleştireceğiz ve o dönemde yaşanan olayları yansıtan bir fotoğraf sergisi açacağız. O dönemi yeni neslin hafızalarına aktarabilmek için de bir panel düzenleyeceğiz."

DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş da Bursa'ya her gelişinde BTTDD Bursa Şubesi'ni ziyaret ettiğini belirterek, "Yeni açtığımız genel merkezimizde bir saldırıya uğradık. Bizler için orada en önemli değer Dr. Sadık Ahmet köşesiydi. Ancak bazı güçler kurucu genel başkanımızın hatıralarına katlanamadı. Yunanistan'da derin devlet hala çok güçlü. Batı Trakya'da ilk kez böyle bir örgüt kuruluyor ve ilk eylemi DEB Partisi'ne karşı. Birilerinin bunun siyasi sorumluluğunu alması lazım. Son aylarda bize karşı olan baskının arttığını hissediyoruz." diye konuştu.

Baskılara karşı ve Yunanistan anayasası ile Lozan Antlaşması'ndan doğan temel haklarının iadesi için imza kampanyası başlattıklarını da duyuran Çavuş, sözlerini şöyle tamamladı: "Amacımız 5 bin imzaydı. Öyle görüyorum ki bu rakamın çok üstüne çıkacağız. Kampanyamıza Avrupalı parlamenterler de destek verecek. Eğer Brüksel'den baskı yapabilirsek somut sonuç elde edebileceğimizi düşünüyoruz. Bizim tek hedefimiz Lozan Antlaşması ile kazandığımız haklarımızı alıp, eşit vatandaş olarak bulunduğumuz ülkede yaşamak. Bugün sorunlar çözülemiyorsa belki biz kaybediyoruz ama Yunanistan daha çok kaybediyor. Yunanistan maalesef devlet politikasını değiştirmiyor. Bizim sıkılacak tek kurşunumuz var. O da hoşgörü… O topraklara hoşgörüyü biz getirdik ancak karşı taraftan hiçbir zaman hoşgörülü bir yaklaşım görmedik."