İSTANBUL - Almanya'nın köklü kulüplerinden Nürnberg'in ikinci takımında forma giyen genç oyuncu, uzun süre 10 numara oynamanın getirdiği teknik becerisi sayesinde bugün stoper mevkiinde çok farklı bir profil çiziyor. İki ayağını da kullanabilmesi ve oyun kurucu özellikleri sayesinde günümüz futbolunun aradığı modern stoperlerden biri olma yolunda hızla ilerleyen başarılı oyuncu, millî takımlar için de geleceğin umut vaat eden isimlerinden biri olarak görülüyor.

Otoriteler tarafından defanstaki top ustası olarak gösterilen Özgür Özdemir, Futbol Federasyonu'nun basın departmanı tarafından hazırlanan TamSaha Dergisi'nden Rasim Artagan'a konuştu. Futbol topuyla nasıl ve ne zaman tanıştığını anlatarak başlayan Özgür Özdemir, "5 yaşındayken futbola başladım. Frankfurt'ta bulunan yerel bir kulübe adım attım. Sonra ailece başka bir şehre taşındık. O zaman da başka bir kulübe geçtim ve 5 yıl da orda futbol oynadım. Daha sonra Eintracht Frankfurt'un altyapısına transfer oldum. Orada da 4 sene oynadım. U19'dan da direkt Nürnberg II takımına transfer oldum. Şu an A takımla birlikte idmanlara çıkıyorum ve bazen Bundesliga 2'de maç kadrosuna giriyorum. Ancak daha ziyade Almanya Bölgesel Lig'de mücadele eden Nürnberg II'de oynuyorum. Henüz A takımla maça çıkamadım ancak yakın bir zamana forma giyeceğime eminim." ifadelerini kullandı.

TamSaha Dergisi'nde yayınlanan Özgür Özdemir'in röportajının detayları şöyle:

Ailenin futbolcu olman konusundaki tutumu nedir?
Ailem her zaman arkamdaydı. Babam olmasa asla futbol oynayamazdım. En büyük destekçim babam. Eğitim sürecimle yakından ilgilendi ve beni bütün idmanlara kendisi götürdü. Bu konuda babama çok teşekkür borçluyum.

Ailen ne işle meşgul?
Babam, Almanya'da taksi şoförlüğü yapıyor ve bir taksi durağını işletiyor.

Kaç kardeşsiniz? Ailende senden başka futbolcu var mı?
Üç kardeşiz. Bir ağabeyim, bir kız kardeşim var. Ağabeyim de futbolcu. 22 yaşında ve Almanya 5. Ligi'nde forma giyiyor.

Altyapı eğitimine en fazla katkı sağlayan kulüp hangisiydi? Çalışma sistemi hakkında biraz bilgi verir misin?
Almanya'da en önemli şey disiplin. Eintrach Frankfurt'un U16 takımında forma giyerken ilk kez Türkiye'de Genç Millî Takımlara çağrıldım. Abdullah Ercan Hocam beni izlemiş ve çok beğenmiş. Sağ olsun beni ilk kez Millî Takım'a davet eden odur. Eintracht Frankfurt'ta U15 döneminde açıkçası çok iyi değildim. Ancak o süreçte kendimi çok iyi eğittim. U16'da gelişimim başladı ve kaptanlık da yaptım. Her geçen sene biraz daha üstüne koyarak ilerledim. Alman teknik adamların üzerimde çok büyük katkısı oldu.

Futbola defans oyuncusu olarak mı başladın?
Hayır, 10 numara pozisyonunda forma giyiyordum. Oyun kurucuydum. Ancak şimdi stopere döndüm.

10 numara oyun kurucu olarak başlamanın, sana ne gibi katkıları oldu?
Ben teknik bir stoperim. Topla oynamayı seviyorum. Oyunu defanstan çok iyi kurabiliyorum. Takımı çok çabuk bir biçimde atağa kaldırabiliyorum. Sadece topu kesen ve rakibi durduran klasik bir stoper değilim. Frankfurt'ta 10 numaradan 6 numaralı pozisyona döndüm. Bir gün bir maçta stoperde açık vardı ve hocam beni bu pozisyonda oynattı. O gün de çok iyi oynadım ve kendimi gösterdim. Daha sonra hocalarım benim stoperde devam etmem gerektiğine karar verdi. Uzun zamandır da stoper olduğum için artık bu alanda devam edeceğim.

Nürnberg'in ikinci takımında geçirdiğin bu sezonun kısa bir özetini yapar mısın?
Bu sezon açıkçası beklediğim kadar forma şansı bulamadım. Hedefim zaten Bundesliga... Bu benim ilk profesyonel sezonum. Bu senenin başında ilk profesyonel imzamı attım. Ancak şu an Nürnberg II'de oynamaktan memnun değilim. Önümüzdeki sezon antrenörüm ne derse o olacak. Yeniden şansımı kullanmaya çalışacağım. Açıkçası bu sezon Nürnberg II'yi iki antrenör çalıştırdı. İlk antrenör varken her şey daha güzeldi. Bana ve diğer gençlere şans tanıyordu. Ancak yeni hocamız için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Onun döneminde maalesef istediğim şansı bulamıyorum. Her şey sıfırdan başladı. Antrenör değişikliği bana hiç yaramadı. Yeni antrenörümüzün kendine has bir düzeni var. 18 kişilik kadroya 17 kişi alıyor. Bana "Senin bir stoper olarak çok iyi tekniğin var. Çok iyisin ancak Bundesliga 2'de başka özellikler aranıyor" dedi. Bundesliga 2'e uzun topa anında hamle yapan ve oyun kurmayan stoperleri tercih ediyorlar. Ben onlara oranla daha teknik kalıyorum.

Geçtiğimiz sezon adın transfer gündeminde dolaşmıştı. Türkiye'ye gelmeyi düşünmüyor musun?
Geçen sene Galatasaray istemişti beni. Ama menajerim ve ailemle aldığım ortak karar doğrultusunda transferim gerçekleşmedi. Çünkü benim için çok erken olduğunu düşündüler. Önümüzdeki periyotta neler olacak bilemiyorum. Nürnberg'de benimle nasıl ilgilenecekler; bu konu önemli. Ona göre karar vereceğim.

Okul eğitimini sürdürüyor musun?
Okul devam etmiyor. Zorunlu eğitimi tamamladıktan sonra devam etmedim. Futbolla birlikte mesleki eğitim dersleri yürümedi. Ben de sadece futbola yöneldim.

Futbolda kendine örnek aldığın, idolün futbolcular var mı?
David Luiz'i çok beğeniyorum. Onu tam bir stoper olarak görmüyorum. Kafa golleri var. Uzaktan golleri var. Frikik golleri var. Komple bir oyuncu. Aynı zamanda tekniği çok sağlam. Kendime onu örnek alıyorum diyebilirim.

Senin bu tarz gollerin ya da oyun tarzın var mı? Kendinde eksik gördüğün yönler nelerdir?
Kornerlerde kafa topları için çıkıyorum ama açıkçası çok golüm olduğunu söyleyemem. Eksik olarak gördüğüm kısım fiziğim. Daha güçlü ve kaslı olmam lâzım. Ayrıca ofansif yönde kendimi eğitmem gerekiyor. Özellikle kafa toplarına çok çalışmalıyım. U17'deyken frikik atıyordum ancak şimdi kullanmıyorum.

Peki, futbol hayatın boyunca unutamadığın bir maç var mı?
Evet var... Bayern Münih ile yaptığımız maçı unutamam. Frankfurt'ta oynarken Bayern Münih'le karşılaşmıştık. Stoperdim ve çok iyi oynadım. 3-0 kazandık ve iki golü penaltıdan ben attım. İki sene ciddi sakatlık yaşadım. Sanırım o sakatlığı yaşamasaydım çok daha iyi yerlere gelirdim. Yazın kendimi çok geliştireceğim.

Ümit Millî Takım'a ikinci kez seçildin. Bundan sonra ise önünde A Millî Takım var. Seni neden Millî Takımlara çağırdıklarını düşünüyorsun?
U16'dan bu yana Millî Takım'dayım. U19'dayken Avrupa Şampiyonası'na katılmaya çok yaklaşmıştık. Ancak Sırplara karşı son dakikalarda mağlup olduk ve elendik. Orada gösterdiğim performanstan dolayı herkes çok memnundu. Zaten Millî Takımlarda da hep direkt oynadım.

Takım antrenmanları haricinde ekstra çalışmalar yapar mısın?
Basketbol oynuyorum. Tekniğimi geliştirmeye çalışıyorum. Küçük top alıp evde top kontrolümü geliştirmek için sektiriyorum. Bu konuda üzerine koymam lâzım.

Türkiye liglerini izliyorsundur. Beğendiğin oyuncu ya da oyuncular hangileri?
Forvet olarak Beşiktaşlı Demba Ba'yı çok beğeniyorum. Defans oyuncusu olarak da Galatasaray'dan Semih Kaya'yı çok takdir ediyorum. Çünkü gösterdiği gelişim gerçekten inanılmaz. Nereden nereye geldi. Yakın bir zaman önce kimse tanımıyordu ancak şimdi herkes tanıyor ve saygı duyuyor. Bu çok önemli bir şey ve ben bu durumu kendime örnek alıyorum.

Almanya'da doğup büyüyen oyuncuların forma aşkı biraz daha ön planda gözüküyor. Millî Takım'a çağrıldığında ne hissetmiştin?
Çok mutlu oldum. Rüya gibiydi. Abdullah Ercan Hocamız beni çağırdı. Maça çıktığımda, Millî Marşımız okunurken kalbim deli gibi çarpıyordu. Ukrayna'da Rusya'ya karşı oynuyorduk. Çok şanslıydım o maçta. 25. dakikada 2-0 mağlupken oyuna girdim. Ve daha sonra her maçta forma giydim, direkt oynadım. Ailem benimle büyük gurur duydu. Herkes çok sevindi. Evimizin içinde resmen bir bayram havası yaşandı. Türkiye'deki akrabalarımdan birçok tebrik telefonu aldım.

Ailenle birlikte mi yaşıyorsun?
Ben Nürnberg'deyim, onlar Frankfurt'ta...

Gelecekle ilgili planın nedir? Nerede olmak istiyorsun?
Küçük noktalara çok büyük bakmaya çalışıyorum. Premier Lig en büyük hayalim. Bir gün orada forma giymeyi çok isterim. En kısa zamanda Nürnberg'de kendimi göstermeye çalışacağım.

Futbol mesainin dışında neler yapıyorsun?
Futboldan kalan zamanımı ailemle geçiriyorum. Boş günüm olunca hemen Frankfurt'a gidiyorum. Kardeşlerim benim ayrı olmama çok alışamadı. Bu sebeple onlarla vakit geçiriyorum. Arkadaşlarımla görüşüyorum.

Almanya'da doğdun, büyüdün, zaman zaman da Millî Takımlar sebebiyle Türkiye'ye geliyorsun. Sence Almanya ile Türkiye arasındaki futbol farkı nedir?
Kesinlikle disiplin... Almanya'da her şeyin tam olması gerekir. Bunun için de disiplin en önemli şey. İstersen en büyük futbolcu ol ama idmana ya da yemeğe geç kal; anında üstünü çiziyorlar. Bir de Almanya'da oyuncunun fiziki durumunu çok önemsiyorlar. Ancak Türkiye'de oynadığın futbol önemli. Açıkçası ben de futbol oynamayı sevdiğim için Türkiye'deki anlayış benim daha çok işime geliyor.

Önümüzde bir Hakan Çalhanoğlu örneği var. Almanya'da doğup büyüdü ve şimdi Avrupa'da da adından çok sık söz ettiriyor. Hakan'ın performansı, sizin gibi Almanya'da yaşayan Türk oyuncuları nasıl etkiliyor?
Futbolda her şey çok hızlı gelişiyor. İki sene önce Hakan Çalhanoğlu'nu kimse tanımıyordu ancak şimdi bütün dünya tanıyor. Bu sebeple bizim için çok güzel bir örnek. Ben de kendimi geliştirirsem Hakan Çalhanoğlu'nun bulunduğu konuma gelebileceğimi biliyorum. Şans geldiği zaman elimden geleni göstermeliyim ki önüm açılsın, herkes beni izlesin.

Ümit Millî Takımımız, 2017 UEFA U21 Avrupa Şampiyonası Elemeleri'nde Hollanda, Slovakya, Belarus ve Kıbrıs Rum Kesimi ile 8. Grup'ta yer alıyor. İlk maçımız Eylül ayında Hollanda ile... Grubu değerlendirir misin? Sence Türkiye, finallere gidebilecek mi?
Hollanda en güçlü rakip... Ancak futbol o kadar ilerledi ki herkes herkesi yenebilir. İyi, kötü farkı ortadan kalkıyor. Eskiden Türkiye çok yukardaydı ancak şu an aynı seviyede değil. Ben inanıyorum ki yakın bir zamana yine sıçrama yapacağız. 2017 Avrupa Şampiyonası Finalleri'ne mutlaka gideceğiz. Biz aslında yetenek olarak dünyadaki birçok takımdan üstünüz. Ama disiplin konusunda sorunlarımız var. Bunun üzerinde çok durmamız gerekiyor. Disiplin kesinlikle şart.

Avrupa'da doğup büyüyen Türk oyuncular, Mesut Özil örneğinde olduğu gibi başka Millî Takımları tercih edebiliyor. Sana da böyle bir teklif geldi mi?
Tam olarak teklif gelmedi. Ancak U17'deyken Ukrayna'ya karşı hazırlık maçımız vardı. Almanya'nın ikinci antrenörü de bu maçı izledi ve babama, "Özgür gelecekte ne yapacak? Onun gibi modern bir stoper arıloruz" gibisinden sözler söyledi. Ancak direkt olarak bir teklif gelmedi.

Peki, bu teklif gelirse ne düşünürsün? Almanya mı, Türkiye mi?
O konuda Mesut Özil'in tercihine saygı duyuyor ve kendisini anlayabiliyorum. Ancak benim için Türk Millî Takımı'ndan başka bir tercih olamaz. Başka bir ülke için oynamayı kesinlikle düşünmüyorum.

Hasan Doğan Millî Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde ilk kez kamp yapıyorsun. Bu tesis hakkında neler söylersin?
Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir tesis görmedim. Kelimenin tam anlamıyla mükemmel. Her şey muhteşem. Çok büyük ve etkileyici. Tesisi çok beğendim. Burada yemek yerken yanında Arda Turan, Gökhan Töre gibi yıldız oyuncular da oluyor. Bu, bizim gibi genç oyuncular için çok önemli.

Peki futbol hayatında yaşadığın ilginç bir anıyı bizimle paylaşır mısın?
Almanya'ya karşı U17 Milli Takımı'ndayken maç yapmıştık. Sahaya çıkmadan önce tünelde Alman oyuncularla yan yana duruyorduk. Bir futbolcu, kramponlarını bağlamak için eğildi. Antrenör hemen geldi ve kendisine, '20 dakika zamanın vardı. Neden ayakkabını bağlamadın? Ayakkabını bağlamak için şimdiyi mi buldun' gibisinden sözler söyledi ve kızdı. Bu gerçekten disipline en güzel örnek. Almanya'da bu tarz ufak örnekler bile çok önemli. Türkler çok rahat. Herkes istediği gibi davranabiliyor. Sonra zaten o maçta 4-0 yenildik. Yetenek olarak dünya ile farkımız yok ancak fizik ve disiplin olarak çok fark var.
CİHAN