Bursa Aile Hekimleri Derneği ve Türkiye Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Dr. Özlem Sezen, “Bakanlığımızın bir yazısında korona virüsünün görüldüğü ülkelerden ülkemize gelenlerin öncelikle aile hekimleri tarafından görülmesi isteniyor. Biz bunu doğru bulmuyoruz. Yurtdışından gelenler daha pasaport kontrolündeyken bilgilendirilmelidir. Ayrıca halkımız el hijyeni başta olmak üzere dikkat etmesi gerekenler hakkında bilgilendirilmelidir. Korona virüsü şüphelilerine 14 günlük istirahat aile hekimleri tarafından verilmemeli. Çünkü biz daha çok bebek, yaşlı, hamile gibi kesimlere hizmet veriyor olduğumuzdan sağlıklı kesim ile bulaştırıcılık riski olanlar bir araya getirilmemeli.” diye konuştu.

Uludağ’da gerçekleştirilen 5. Bursa Aile Hekimliği Derneği Ulusal Kongresinde konuşan Bursa Aile Hekimleri Derneği ve Türkiye Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Dr. Özlem Sezen, “Aile hekimliği, sağlık sektöründe ülkemizin 82 milyon nüfusuna ulaşan tek birimdir” dedi.

BURKON Turizm’in organizasyonuyla gerçekleşen 5. Bursa Aile Hekimliği Derneği Ulusal Kongresi Uludağ’da devam ediyor.

Bu sene ‘Hekimin de hakları var’ ve ‘Sağlık Hukuku’ ana teması ile gerçekleştirilen ve ülkemizin dört bir tarafından yaklaşık 600 katılımcının iştiraki ile gerçekleşen kongre hakkında bilgi veren Bursa Aile Hekimleri Derneği ve Türkiye Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Dr. Özlem Sezen, “Kongremiz, “aile hekimliğinin tek kış kongresi durumundadır. Aynı zamanda Dahiliye ana Bilim Dalı ile birlikte yaptığımız birinci ikinci ve üçüncü basamak ve hemşirelik oturumları ile beraber benzersiz bir etkinliktir. Bütün sağlık hizmeti veren tüm basamakları bir araya getirmektedir” şeklinde konuştu.

“Ülkemizde yaklaşık 26 bin aile hekimi bulunmaktadır”

Dr. Sezen sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkemizde yaklaşık 26 bin aile hekimi bulunmaktadır. Artan aşılama oranları, azalan bebek ve anne ölüm oranları aile hekimlerinin çalışmalarının sonuçlarıdır. Ama bazı sorunlarımız da bulunmaktadır. Örneğin bizim vekaletsiz izin hakkımız yok.

Cari hizmet ödeneklerimiz giderek azaldı ve hizmet kalitemizi istediğimiz düzeyde veremiyoruz. Mevzuat yapılırken sahada olan bizlerin görüşleri alınmalı. Aile hekimlerinden beklenti yüksek ama desteklenmemiz lazım. Halkımızın sağlık okur yazarlığının da belli bir düzeye gelmesi gerekli, yani sağlığına sahip çıkması lazım.

Yani nerede ne zaman ne isteyeceğini bilmesi lazım. Bir başka konu da hekimlere yönelik şiddettir. Yapılan istatistiklere göre hekimlere yönelik şiddette en çok acil servis hekimleri ve birinci basamak hekimler, yani aile hekimleri şiddete maruz kalmaktadır. Hastalar, “madem benim aile hekimim benim istediklerimi yapacak” diye düşünebiliyor. Bu beklenti giderek artıyor."