Suriye sahasında çatışmalar devam ederken Batı medyasının terör örgütü Heyet Tahrir el Şam’ı (HTŞ) ve örgütün lideri Ebu Muhammed el Colani’yi aklama çalışmaları devam ediyor. ABD’nin önde gelen gazetelerinden The New York Times, HTŞ’ye dair yayınladığı haberde örgütün artık küresel bir cihat peşinde olmadığını savundu.

HTŞ’nin yıllar içinde bağlı olduğu gruplardan ayrılarak Suriye özelinde yerelleştiğini iddia eden haberde örgütün tıpkı Afganistan’da Taliban gibi devletleşebileceği sinyali verildi. Taliban’ın birçok ülke tarafından tanınmamasına rağmen uluslararası arenada pazarlık gücüne sahip olduğu hatırlatılan haberde “Taliban önemli bir örnek ve HTŞ için ilham kaynağı. Küresel yardımları alabilmek için ülkelerinin terörizm ihraç etmeyecekleri ve İslam hukuku ile yerel yönetime odaklanacakları sözünü veriyorlar.” ifadeleri kullanıldı.

HTŞ liderini Colani’nin 2015 yılında ABD’ye saldırmama sözü verdiğini aktaran New York Times, örgüte bakışın Suriye halkı nezdinde de değiştiğini iddia etti. Örgütün Halep’te yeni bir yönetim şekli deneyeceği ve itibar kazanmak amacıyla kendini feshetmesinin gündemde olduğunu belirten gazete ortaya çıkan tablonun ABD’nin dış politikası ile yakından ilgili olduğunu savundu. Haberde bu bağlamda “ABD dikkatini Çin gibi devletlerle büyük güç rekabetine kaydırırken, kitlelerin ve bölgesel devletlerin Heyet Tahrir eş Şam’ı sadece terör örgütü değil aynı zamanda başarısız devletlerin yarattığı siyasi boşluğu dolduran aktörler olarak gördüğü Orta Doğu’yu geride bırakıyor.” denildi.

Çin karşıtlığında HTŞ bile kabul edilebilir

Çin’e odaklanan Washington için seçeneklerin sıralandığı  ve “ABD’nin teröre karşı savaşı beklenmedik bir sonuç verdi” başlığını taşıyan haberde Heyet Tahrir Şam’ın “ehven-i şer” olduğuna dair şu değerlendirmeler dikkat çekti:

“Batılı ulusların bir seçeneği var: etkili bir şekilde yönetebilecek ılımlı bir alternatif yaratmak ya da bu tür grupların mükemmel olmaktan uzak bir dünyada hüküm sürmeye devam edeceğini kabul etmek. İlk tercih, Çin odaklı bir Amerika'nın yapamayacağı veya yapmak istemeyebileceği nesiller boyu bir ulus inşa etme projesini içerir. Hiçbirini yapmamak en kötü seçenektir.”

CNN de koroya katıldı

ABD’nin “başına ödül koyduğu” Colani’ye mikrofon uzatan CNN International da örgütün giderek “ılımlı” hale geldiği propagandasına alan açan medya kuruluşları arasına adını yazdırdı.

Colani röportajda, “Yirmili yaşlarındaki bir insan otuzlu ya da kırklı yaşlarındaki birinden ve kesinlikle ellili yaşlarındaki birinden farklı bir kişiliğe sahip olacaktır. Bu insanın doğasında var" ifadesi ile Washington’a değiştiği mesajını veridi. CNN’in ise bu iddialara dayanak olacak şekilde röportaja dair hazırladığı haberinde Colani için “Kendine güveniyor ve modernlik yansıtmaya çalışıyor” tespitinde bulundu.

Colani, Irak'ta El Kaide'ye katılmış ve Suriye savaşı başladığında Suriye'ye giderek Nusra Cephesi adıyla örgütün Suriye'deki kolunu yönetmişti. Daha sonra El Kaide ile bağlarını kopararak 2017 başlarında Heyet Tahrir Şam'ı kurmuştu.

Rusya: HTŞ’yi ABD ve İngilizler finanse ediyor

27 Kasım'da Suriye ordusuna saldırı başlatarak Halep ve Hama'yı ele geçiren ve Humus'a doğru ilerleyişini sürdürdüğü belirtilen Heyet Tahrir Şam'ı (HTŞ) kimin finanse ettiği ya da yönlendirdiği ile ilgili bir soru Rusya’nın da gündeminde. ABD’li gazeteci Tucker Carlson’a röportaj veren Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov  "Bu konuda bazı bilgilerimiz var. Kamuya açık bilgilere göre Amerikalılar ve İngilizler ve bazı diğerleri bu grupları destekliyor. Bazı kişiler ise İsrail’in durumu daha da kötüleştirmeye çalıştığını, böylece dikkatlerin Gazze’den başka yere çevrileceğini söylüyor" dedi.

Öte yandan Lavrov, Suriye’de krizin çözümüne ilişkin Astana Formatı’nın önemine işaret ederek "İdlib bölgesindeki anlaşmaların sıkı bir şekilde uygulanmasına geri dönme ihtiyacını tartışacağız. Çünkü İdlib çatışmasızlık bölgesi, teröristlerin Halep’i ele geçirmek için harekete geçtiği yerdi" diye konutu. Astana Süreci kapsamında Rusya, Türkiye ve İran olarak düzenli toplantılar yapıldığını anımsatan Lavrov, bu yılın sonu ya da 2025 başında da bir toplantı planladıklarını aktardı. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile ilgili soruya doğrudan bir yanıt vermeyen Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, daha ziyade Suriye'deki mevcut durumun ne şekilde ele alınacağına odaklandıklarına işaret eden yorumlar yaptı.