22 Kasım 2024
  • Bursa13°C
  • İstanbul11°C
  • Ankara9°C

'17 ÜLKEYLE MÜZAKERE EDİYORUZ'

Mevlüt Çavuşoğlu, Bursa'da toplantıya katıldı.

'17 ülkeyle müzakere ediyoruz'

02 Mart 2019 Cumartesi 13:38

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Serbest ticaret anlaşmalarıyla ürünlerimizin önündeki engelleri kaldırmamız lazım. Bugün 20 ülke ile serbest ticaret anlaşmamız var, 17 ülke ile de müzakere ediyoruz" dedi.

Bursa haber...

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Bursa'da 'Dış Politika Vizyonunun İhracat Hedeflerine Etkisi' konulu toplantıya katıldı. Bursa Sanayi ve Ticaret Odası (BTSO) binasındaki toplantıya Bursa Valisi Yakup Canbolat, AK Parti Milletvekili Efkan Ala, BTSO Başkanı İbrahim Burkay ve iş insanları yer aldı. Toplantıda konuşma yapan Bakan Çavuşoğlu, Bursa'nın ihracatının yaklaşık 15 milyar dolar olduğunu kaydetti. Bugün dünyaya bakıldığı zaman ikili ilişkileri belirleyen en önemli unsurun ekonomi olduğunu belirten Çavuşoğlu, farklı kutuplaşmaların görüldüğüne işaret etti. Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Bir taraftan çok taraflılığı savunan bir dünya var, biz de Türkiye olarak çok taraflılığı savunuyoruz, ama diğer taraftan ABD'nin özellikle tek taraflı aldığı kararlar var. Bir taraftan Dünya Ticaret Örgütü ile beraber ticarette uluslararası bir sistemi kurmaya çalışıyoruz, ayrıca Avrupa Birliği dahil diğer bölgesel ekonomik örgütlerle beraber ticaretin önündeki engelleri aşmaya çalışıyoruz ama diğer taraftan ABD'nin başlattığı bu korumacılık anlayışı, eski yıllardaki Batı'nın ve Avrupa'nın anlayışıyla tekrar nüksetmeye başladı. Ekonomik gücü demokrasinin kılıcı gibi ülkelerin üzerinde kullanmaya başlayan yine başka ülkeler var, ABD bunun başını çekiyor. Tüm bunları çok iyi değerlendirip analiz etmemiz lazım. Bizim de politikalarımızı ona göre belirlememiz lazım. Sadece ne tarafta yer alacağın önemli değil, bizi ne kadar etkileyecek ve biz bunlardan nasıl yararlanacağız? Sadece kötü gelişmeleri takip ederek tedbir almak yetmez, ekonomideki diğer gelişmeleri de çok iyi takip ederek önümüze çıkacak olan fırsatları değerlendirmek gerek. Bizim de görevimiz dünyanın her yerinde Türkiye ve iş dünyası için fırsatlar çıkıyorsa, bunları bulup değerlendirmek, çok iyi şekillerde anlatmak ve firmalarımızın o bölgelere giderek bunlardan çok iyi şekilde yararlanmaktır."

DISISLERI BASKANI MEVLUT CAVUSOGLU, BURSA'DA BTSO BINASI'NDA ACIKLAMALARDA BULUNDU - FOTO: MUAMMER IRTEM - BURSA - DHA

Bursa haber...

'İSRAİL ZULMÜNE SESSİZ KALAMAYIZ'

Uzmanların son yıllardaki hesaplamalarına göre ekonomik gücün Batı'dan Doğu'ya doğru kaydığını söyleyen Bakan Çavuşoğlu, ekonomik bağın ülkeler arasında çok önemli olduğunu belirtti. Bakan Çavuşoğlu, "Bazen ülkeler arasında siyasi ilişkiler kötü olabiliyor, böyle durumlarda duygusal davranan ülkeler de var ama biz Türkiye olarak, siyasi ilişkilerin kötü olduğu ülkelerle de ticaretimizi bozmak istemiyoruz çünkü ticaret daha çok devletler arası değil, firmalar arası olur. 'İsrail'e kızıyorsunuz ama İsrail ile ticaret yapmışsınız' diyorlar. İsrail zulmüne sessiz kalamayız. Yaptıkları zulme biz sessiz kalırsak kimse sesini çıkaramaz ama ben Bursa'daki bir firmaya 'Benim İsrail ile ilişkilerim kötü, sen de onunla ticaret yapma' diyemem. Bir kere ticaretin kurallarına aykırı. İsrail'in yaptıklarına karşı Kudüs'ün hakkını da Filistin'in hakkını da her türlü platformda arıyoruz. O başka bir şey. Dolayısıyla siyasi ilişkilerde iniş- çıkış olabilir" dedi.

"Bugün birçok ülkenin gerçekten çok zenginlikleri var ama o ülkelerin o zenginlikleri teknolojileriyle kullanma kapasiteleri yok. Özellikle Afrika kıtası birçok sömürgeci ülkelerin hedefi olmuştur geçmişte" diye sözlerini sürdüren Çavuşoğlu, "Şimdi, Afrika kıtasının uzmanların hesaplamalarına göre, 2050 yılında dünya ekonomisine katkısı 49- 50 katrilyon dolar civarında olacaktır. Bundan kim faydalanacak? Afrika'nın zenginliklerini Afrika'dakiler mi kullanacak, faydalanacak yoksa sömürgeci anlayış mı hakim olacak? Ya da bizim gibi pazar anlayışıyla yaklaşan ülkeler mi faydalanacak? Bugün Afrika'da sadece Batılı ülkeler yok. Örneğin Çin'in Afrika'daki ağırlığı giderek artıyor. Biz tüm alanlarda çok ciddi çalışmalar yapıyoruz. İhracatımızı artırmamız lazım, ülkemizin ekonomisini büyütmemiz lazım" açıklamasında bulundu.

'IRAK'IN YENİDEN İNŞASINDA TÜRKİYE BÜYÜK ROL ÜSTLENECEK'

Dış politikada en önemli etkenlerden birinin ekonomik güç olduğunu vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, "Ekonomik gücünüz varsa yeri geldiğinde bağımsız hareket edebiliyorsunuz, yapmak istediklerinizi de daha rahat yapabiliyorsunuz. Var olan krizleri, kriz yönetimiyle beraber çözerseniz sadece o bölgenin istikrarını ve güvenini desteklemiş olmazsınız, o ülkede çıkacak çok önemli fırsatlar var, onlardan da Türkiye elbette faydalanacaktır. Irak'ın içine düştüğü durumun sebebi ABD'nin işgalinden sonra iktidara gelenlerin kendisinden başka herkesi dışlamasıdır ama şimdi bir fırsat var. Irak'ın yeniden inşası konuşuluyor. Irak'ın yeniden inşaası konusunda Türkiye büyük bir rol üstlenecektir. Biz bu fırsatları bildiğimiz için 1,5 yıl önce Kuveyt konferansında en büyük kredi taliminde bulunduk; 5 milyar dolar. Bu 5 milyar dolardan iş dünyamız faydalanacak. Irak ile ticaret yapan firmalarımız faydalanacak. Irak'ın yeniden inşasında projeleri üstlenecek firmalarımız faydalanacak ve Irak'a yatırım yapan firmalarımız da bundan faydalanacak. İhracatımız artacak, orada kullanılan ürünler Türkiye'den gidecek. Bunların hepsini öngörüp ona göre önceden tedbir almalıyız. Şimdi taşeron olarak değil doğrudan yüklenici firmalar olarak bizim Irak'a gitmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.

DISISLERI BAKANI MEVLUT CAVUSOGLU (SAGDA) ILE BURSA VALISI YAKUP CANBOLAT (SOLDA) BTSO'DAKI PROGRAMA KATILDI - FOTO: MUAMMER IRTEM - BURSA -DHA

ABD'nin İran'a olan yaptırımlarının Türkiye'yi de etkilediğini bildiren Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Yoğun çabalarımızla istisnaya tabi tutulan ülkelerden biri olduk, başlangıçta mayıs ayına kadar. Şimdi bunu uzatmak için çalışıyoruz. ABD'nin bu tarzından vazgeçmesi için de yoğun çaba sarf ediyoruz. Son derece yanlış bir karar ama burada yalnız değiliz. Avrupa Birliği ve Avrupa ülkeleri de bizim gibi düşünüyor. Şimdi onlar da bu ambargoyu ya da yaptırımları delmek için, etkilenmemek için çeşitli alternatifler üzerinde çalışıyor. Biz de çalışıyoruz. O yüzden firmalarımız tabii ki bu yaptırımlardan tedirgin olarak bizlere de danışmadan bazen ticaretini durduruyor. Bursa'daki tüm firmalarımız bu konuda bizim yakın diyalog içinde olsunlar, biz kendilerini yönlendiririz. Firmalarımıza yol gösteririz. Birlikte çalışırsak en az şekilde etkilenmiş oluruz."

'17 ÜLKE İLE DE MÜZAKERE EDİYORUZ'

Ticaretin önünün açılabilmesi için Türkiye'nin dünyanın her yerinde olması gerektiğini belirten Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Bursa'da üretilen ürünlerin 188 ülkeye gittiğini kaydetti. "Ülkelerle ilişkilerimizi ne kadar geliştirirsek ekonomiye yansır" diyen Bakan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Serbest ticaret anlaşmalarıyla ürünlerimizin önündeki engelleri kaldırmamız lazım. Bugün 20 ülke ile serbest ticaret anlaşmamız var, 17 ülke ile de müzakere ediyoruz. Yani Ekvador'dan tutun da Ukrayna'dan Japonya'ya, Tayland'a, Endonezya'ya kadar birçok ülkeyle çok sıkı müzakereler yapıyoruz. Ukrayna ile önümüzdeki günlerde imzalama imkanımız var, sona geldik. Japonya ile inşallah haziran ayında imzalayacağız. Yoğunlaştırdık. Aynı şekilde 8 ülke ile de serbest ticaret anlaşmasına başlayalım diye teyitleştirdik. ABD bunlardan bir tanesi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump, 75 milyar dolar bir ticaret hacmi hedefi koydu, bu hedefe ulaşabiliriz. ABD ile Türkiye'nin potansiyeli buna imkan veriyor, yeter ki bu serbest ticaret anlaşmasını bir an önce müzakere edelim."

'ESAS YAPILMASI GEREKEN ŞEY VİZELERİ KALDIRMAK'

Ticarette iş insanlarının da önlerinde engellerin bulunduğunu kaydeden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, esas yapılması gereken şeyin vizeleri kaldırmak olduğunu belirtti. Bugüne kadar 70 ülke vizelerin kaldırıldığını söyleyerek, “Halen vize konusunda sıkıntı yaşadığımız ülkeler var, Rusya bunlardan bir tanesiydi. Tamamen vizelerin kaldırılması için çalışmalara başladık. Diğer taraftan hepimizin beklediği Schengen bölgesine vizesiz seyahat hakkı elde etmek için çok çalışıyoruz. 72 kriter vardı, 66 tanesi tamamlandı. 6 kriterin her biri için çalışma grubu oluşturduk. Avrupa Birliği sözünde durursa ki bu konuda her zaman bir soru işareti oluyor maalesef onlardan kaynaklanan bir sebeple, biz önümüzdeki süreçte inşallah vize serbestisini elde edeceğiz. Schengen bölgesinde vize serbestisini elde ettikten sonra birçok ülkeye vizesiz gitme hakkını da elde edeceğiz çünkü birçok ülke bu kriterlere bakıyor. Bu esasen Gümrük Birliği için de geçerli. Gümrük Birliği anlaşmasının modernizasyonu diğer ülkelerle serbest ticaret anlaşması kadar önemlidir” dedi.

'AB'NİN ENGELLER ÇIKARACAĞINI DA ADIMIZ GİBİ BİLİYORUZ'

Şu an üzerinde çalıştıkları yargı reformu stratejisinin çok kapsamlı bir reform olduğunu dile getiren Bakan Çavuşoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda yaptığımız çalışmalar neticesinde bu reform paketi çok büyük ses getirecektir. Ama biz her şeyi yapsak da Avrupa Birliği’nin içinde bulunduğu şartlardan ve siyasi kaygılardan dolayı engeller çıkaracağını da adımız gibi biliyoruz ve Avrupa Birliği’ne şunu söylüyoruz, biz müzakere etmeye hazırız. Açılış kriterlerini karşılayamıyorsak açma, bizimle müzakereye başlama. Kapanış kriterlerini yerine getiremiyorsak da kapatma. Bundan daha net açık çek olabilir mi, daha iyi samimiyet olabilir mi? Olamaz. Son derece samimi konuşuyoruz. Karşılayamıyorsak söyle, ama siyasi engel de çıkarma” diye konuştu.

'ÜLKEMİZE YATIRIMLARI GETİRMEMİZ LAZIM'

Bakan Çavuşoğlu sözlerini ise şöyle noktaladı:

“Gümrük Birliği anlaşmasının bir amacı da diğer üçüncü ülkeler ile Avrupa Birliği serbest ticaret anlaşması imzaladığı zaman geçmişte Gümrük Birliği anlaşması gereği o üçüncü ülkeden gelen ürünlere biz gümrüğü sıfırlıyoruz ama o üçüncü ülke bizim ürünlerimize gümrüğü sıfırlamıyor. Bu bir adaletsizliktir. Avrupa Birliği’nin serbest ticaret anlaşmasını imzaladığını gün üçüncü ülkelere de bizim ürünlerimiz vizesiz şekilde gidecektir. Türkiye’nin yurtdışında yatırım yapması önemli de, küresel sermayenin de ülkemize gelmesi önemli. Türkiye’de yatırım yapılması için çok çalışıyoruz. Ülkemize yatırımları getirmemiz lazım. Çok şükür son 17 yılda çok büyük mesafe kat ettik. 2002-2018 arasında 200 milyar dolar küresel sermaye doğrudan ülkemize gelmiştir. Türkiye’nin sunduğu çok önemli fırsatlar var. Bundan sonraki süreçte de hayata geçireceğimiz projeler var. Bugün kriz yönetiminde sadece Suriye’de değil arabuluculukta Türkiye çok etkin bir ülke oldu ve girişimci politikamızın yanında insani dış politikamızla da dünyada çok saygın bir ülke olduk. İnsani yardımlarda rakam olarak bu alanda birinci sıraya yükseldik. Bu da bizim insanımızın vicdani karakterinin yansımasıdır.”

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bursa